Resmi olarak 18 bin 373 kişinin öldüğü ilan edilen, İstanbul dahil yüz binlerce konutun yıkılmasına yol açan 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin 25. yıldönümü yaklaşıyor. Ancak en son 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli büyük depremler gösterdi ki aradan geçen 25 yılda hem doğa kaynaklı bu tür afetlere hazırlıkla ilgili hem gerçekleşen risklerin maliyetini karşılamadaki yetersizlik devam ediyor.
Bunun en somut örneklerinden biri de sigortalılık açısından yaşanıyor. Her ne kadar Marmara depremi sigorta sektöründe önemli değişikliklere yol açsa da bugün ulaşılan sonuçlar yeterince yol alınamadığını gösteriyor. Marmara depremi sonrası, bu afetle ilgili sigorta anlayışı yenilenip Doğal Afet Sigortaları Kurumu, DASK) oluşturulurken konutların çok büyük kısmını kapsayan zorunlu deprem sigortası sistemi de kuruldu.
BOLU İLK SIRADA
DASK’ın güncel verilerine göre bugün Türkiye’deki 20 milyon 32 bin konutun 11 milyon 252 bin 776’sı zorunlu deprem sigortasına sahip. Sigortalılık oranı ise zorunlu olmasına karşın yüzde 56.2. 6 Şubat 2023 depremi öncesi yüzde 54.7 olan sigortalılık oranı Ağustos 2023’te yüzde 59’a kadar çıktı. Sonrasında ise yeniden gerilemeye başladı. Oysa bu depremin maliyeti 110 milyar dolar hesaplanırken sigorta kapsamındaki toplam hasar ödemeleri 5 milyar dolar düzeyinde kaldı. Yine DASK’a göre sigortalılık oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 64.2 ile Marmara, en düşük olduğu bölge yüzde 44.9 ile Karadeniz. İl bazında ise en yüksek oran yüzde 89.8 ile Bolu, en düşük oran yüzde 30 ile Hakkâri’de.