DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, cumhurbaşkanı seçimindeki “yüzde 50+1” tartışmalarıyla ilgili, “Gelin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni değiştirelim. Yüz yılını aşmış Cumhuriyetimizi parlamenter sistemle taçlandıralım.” dedi.
Babacan, Mecliste düzenlediği toplantıda, Siirt’in Şirvan ilçesindeki maden ocağında meydana gelen göçükte ikisi mühendis, biri işçi 3 kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diledi. Babacan, kazanın tüm yönleriyle soruşturulmasını ve ihmali bulunanların yargı önünde hesap vermesini istedi.
20 Kasım’ın “Dünya Çocuk Hakları Günü” olduğunu anımsatan Babacan, “Bu sene 20 Kasım, Gazze’de yüz binlerce çocuğun gözyaşları arasında anıldı.” dedi. Babacan, dünyanın gözü önünde yaşanan bu vahşet nedeniyle çocukların, bebeklerin can çekiştiğini, pek çok ülkenin İsrail’e destek vererek bu zulme ortak olduğunu söyledi.
Mısır ve Katar’ın öncülüğünde dört günlüğüne silahların susması, insani yardımların ulaşması için arabuluculuk çalışması yapıldığını belirten Babacan, “İsrail Savaş Kabinesi, bu kısa süreli silahların durması teklifini son dakika reddetti. Savaş, maalesef tüm acımasızlığıyla devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de milyonlarca ailenin yoksulluk sınırının altında yaşamaya çalıştığını kaydeden Babacan, ete ve süte ulaşamayan çocuklarla karşılaştıklarını, birçok çocuğun beslenme çantasının boş olduğunu gördüklerini dile getirdi.
Türkiye’de ekmek parası kazanmak için çalışan çocukların olduğunu belirten Babacan, ülkede 2022 yılında 81 çocuğun iş cinayetlerine kurban gittiğini söyledi. Babacan, Türkiye’nin her kilometresinin çocuklar için güvenli kılınmadan Türkiye’de tam demokrasiye ulaşılmasından söz edilemeyeceğini savundu.
“İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmeli”
Babacan, 25 Kasım’ın “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü” olduğunu hatırlatarak, bu yılın 10 ayında 253 kadının eşi veya sevdikleri tarafından öldürüldüğünü, 194 ölümün ise “şüpheli” olarak kayıtlara geçtiğini bildirdi.
Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmeli. Cumhurbaşkanı, attığı tek imzayla Türkiye’yi İstanbul Sözleşmesi’nden çıkartarak kadına şiddetle ilgili bu ülkeye verilecek en büyük zararı vermiştir. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmak, Türkiye’de kadına karşı şiddete yol açan, açık kapı bırakan bir adımdır. 25 Kasım vesilesiyle Erdoğan’a çağrıda bulunuyorum: İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönün. Sözleşmenin gereğini yapın. Uygulama konusunda kadınların hakkını verin. Yaşama hakkını bu ülkenin kadınlarına verin.”
Babacan, cumartesi günü İstanbul’da toplanarak “Kadına karşı şiddete hayır!” diyeceklerini söyledi.
Yüzde 50+1 tartışmaları
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin, seçimi kazanan kişiye olağanüstü yetkiler verdiğini belirten Babacan, bu sistemin Türkiye’yi yokuş aşağı yuvarladığını öne sürdü. Babacan, “2018’den bu yana ülkemizde iyiye giden ne var? Ülkemiz her alanda zemin kaybediyor. Baskıcı, totaliter bir sistem yüzünden 85 milyon sürekli kaybediyor.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin tek bir kişi için kaleme alındığını savunan Babacan, “Demokrasilerde anayasa bir kişi için hazırlanmaz, herkes için hazırlanır. Bizim ülkemizde parti genel başkanları jübile yapmasını, zamanı gelince kenara çekilmesini bilmiyorlar.” diye konuştu.
Yaşanan tüm krizlerin çaresinin parlamenter sistem olduğunu savunan Babacan, iktidara seslenerek, “Gelin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni değiştirelim. Yüz yılını aşmış Cumhuriyetimizi parlamenter sistemle taçlandıralım.” dedi.
24 Kasım’ın “Öğretmenler Günü” olduğunu anımsatan Babacan, öğretmenlerin zor koşullarda çalıştıklarını, enflasyon karşısında eriyen maaşlarıyla geçinemediklerini bildiklerini söyledi. Babacan,”İstanbul’da çalışan öğretmenlerin aldığı maaşla ev kirasını nasıl ödeyeceğini Erdoğan hesap etsin de göreyim.” dedi.
Babacan, A Milli Futbol Takımı’nı başarılarından dolayı tebrik etti.