Mersin’in Bozyazı ilçesi Narince Köyünde örtü altı muz üreticiliği yapan Bilal Sarı’nın serasına gece geç saatlerde gelen kimliği belirsiz kişiler, bıçakla kestikleri serada bulunan yaklaşık 300 ağaçtaki muzları çalarak kayıplara karıştı. Hırsızlık olayını ertesi gün bahçesine geldiğinde fark eden üretici Bilal Sarı, gördüğü manzara karşısında büyük bir üzüntü yaşadı. Sarı’nın şikayeti üzerine bölgede inceleme yapan jandarma ekipleri, şüphelilerin yakalanması için çalışma başlattı.
“SON ZAMANLARDA İLÇEMİZDE BU OLAYLAR OLDUKÇA ARTTI”
Olaydan dolayı büyük üzüntü yaşayan muz üreticisi Bilal Sarı, ilçede son bir kaç yıldan bu yana bu tür hırsızlık olaylarının arttığına dikkat çekti.
İstanbul’dan 3 yıl önce baba toprağı olan Bozyazı ilçesine geldiğini söyleyen Sarı, “Çocuklarıma bir gelecek sağlamak ve aynı zamanda ekonomimize de katkı olsun diye muz yetiştirmeye karar verdim. Ama hiçbir düşmanımız olmadığı halde, bir çok arkadaşımızın başına geldiği gibi benim de başıma böyle üzücü bir olay geldi. Son zamanlarda bu olaylar ilçemizde oldukça artmış durumda. Yetkili mercilere gittiğimiz zaman ise ‘kanıt var mı, görgü tanığı var mı, kamera var mı?’ diyorlar ve dosyalarımız kapanıp gidiyor. Mağduriyetimizin giderilmesi için başta İçişleri Bakanımız olmak üzere ilgili tüm kurumların desteğini bekliyoruz. Bizim bu sorunlarımız ile ilgilensinler istiyoruz. Bizim burada kendimiz için çalıştığımız kadar ürettiğimiz ürünlerin ülke ekonomisine de katkı sağladığını hepimiz biliyoruz” dedi.
Emekli bir insan olduğunu, çocuklarını İstanbul’da bırakarak ata topraklarına üretim yapmak için geldiğini anlatan Sarı, şöyle devam etti; “Bu olay ilk değil, 15’nci, belki de 20’nci hırsızlık olayı. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Burası benim ekmek teknem. Burada bir cinayet olsaydı, kapının önünde birisi ölmüş olsaydı, bunu kesinlikle çözebileceklerini biliyorum. Bu olayı da çözeceklerine inanıyorum ama lütfen ilgi gösterilmesini istiyorum. Sözün bittiği yer. Emekli bir insanım. 200 bin lira civarında zararım var. Benim borçlarım var, bundan sonra hayatımı nasıl sürdüreceğimi bilemiyorum. Çok çaresiz durumdayız.”
